discharge 1
f. 1. boşaltmak, akıtmak; boşalmak, akmak, dökülmek: discharge cargo yükü boşaltmak. That pipe is discharging sewage into the river. O boru ırmağa lağım suyu boşaltıyor. 2. çıkarmak, dışarı vermek. 3. elek. deşarj olmak, boşalmak; elektrik akımını boşaltmak. 4. (top, tüfek v.b.´yle) ateş etmek. 5. işten çıkarmak. 6. (borç) ödemek. 7. (görevi) yerine getirmek. 8. terhis etmek: The army will discharge those soldiers next week. Ordu o askerleri gelecek hafta terhis edecek. 9. (tutukluyu) tahliye etmek, serbest bırakmak; (hastayı) taburcu etmek. 10. (yükü) boşaltmak; (yolcuları) indirmek. 11. (upon) (öfkeyi) -den çıkarmak.